Engedj el
Falra akasztott szerelemRégen még jelentett valamit, de most már semmitA visszhangok eltűnnek a csarnokbanDe még mindig emlékszem arra a fájó decemberre
Csak egyetlen dolog maradt, amit mondanékSajnálom, de már túl késő
És szakítok ezekkel az emlékekkelHagyd elmenni, csak engedd elmenniMár elbúcsúztam, minden elégettHagyd elmenni, csak engedd menni
Azért jöttél vissza, hogy rám találj de arra már eltűntemÉs ez a hely üres, mint a lyuk, ami bennem maradtMintha nem lett volna köztünk semmiEz nem azt jelenti, hogy nem jelentettél semmit csak hogy már nem jelentesz semmit
Csak egyetlen dolog maradt, amit mondanékSajnálom, de már túl késő
És szakítok ezekkel az emlékekkelHagyd elmenni, csak engedd elmenniMár elbúcsúztam minden elégettHagyd elmenni, csak engedd menni
Elengedem, és most már tudomEz egy új élet, meseszerűAhol minden jó, tudodSzóval most nem engedem el
Most már csak egy dolog maradt, amit mondanékA szerelem soha nem késő
És szakítottam ezekkel az emlékekkelCsak hagytam, hogy menjen, hagytam, hogy menjenKét búcsúzás , egy új élet kezdeteNe engedj el, ne engedj el!
Ne engedj elNe engedj elNe engedj elNe engedj el
Nem engedlek el! Ne engedj el!Nem engedlek el! Ne engedj el!Nem engedlek el! Ne engedj el!Nem engedlek el! Ne engedj el!
Gitmeme İzin Ver(me)
Aşk bir defa duvara asılmış olandıBir anlamı vardı, ama şimdi hiçbir anlamı yokHoldeki yankılar gittiAma ben hala aralık ayındaki acıyı hatırlıyorum
Oh, söyleyebilecek olduğun bir şey kalmadıÜzgünüm, çok geç
Bu anılardan kurtuluyorumGitmesine izin vermeliyim (anıların vs.), sadece gitmesine izin ver(iyorum)Hoşçakal dedim, hepsini ateşe attımGitmesine izin vermeliyim (anıların vs.), sadece gitmesine izin ver(iyorum)
Gittiğimi bulmak için geri döndünVe o yer içimde bırakılan delik gibi boştuHiçbir şekilde hiçbir şey değilmişiz gibiBu senin bana söylemek istediğin şey değil(di), birlikte olabileceğimizi düşünmüştüm
Oh, söyleyebilecek olduğun bir şey kalmadıÜzgünüm, çok geç
Bu anılardan kurtuluyorumGitmesine izin vermeliyim (anıların vs.), sadece gitmesine izin ver(iyorum)Hoşçakal dedim, hepsini ateşe attımGitmesine izin vermeliyim (anıların vs.), sadece gitmesine izin ver(iyorum)
Ve gitmesine izin veriyorum (anıların vs.) ve şimdi biliyorumBu yolun aşağısında yepyeni bir hayat varVe doğru olduğunda, her zaman bilirsinBu yüzden bu sefer gitmesine izin vermeyeceğim
Burada söylenecek sadece bir şey kaldıAşk (için) asla çok geç değildir
O anılardan kurtuldumGitmesine izin verdim (anıların vs.), gitmesine izin verdimVe iki elveda bu yeni hayata yol gösterdiGitmeme izin verme, gitmeme izin verme
Gitmene izin vermeyeceğimGitmeme izin verme